Küreselleşme sürecinin içerisinde bulunduğumuz 1980 sonrası dönemde ortaya çıkan halkasında yönetsel anlamda ortaya çıkan değişim, yerel/bölgesel odaklı kalkınma ve/veya yönetim anlayışını beraberinde getirmiştir. Küresel ve ulusal kalkınmanın temeli, yerel kalkınmanın güçlendirilmesine bağlı kılınmış ve bu yönde Dünyada gerek kurumsal, gerekse yönetsel açılardan çeşitli çalışmalar ve uygulamalar yapılmıştır. Bu süreçte yerel tabanlı kalkınma anlayışının en önemli uygulama yöntemlerinden birisi Avrupa Birliği bölgesel gelişme politikalarına uyum sağlanması amacıyla 2002 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile ülke düzeyinde İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasının yapılması olmuştur. En son ve nihai yasal düzenlemeyi ise söz konusu sınıflandırmayı esas alarak Kalkınma Ajanslarının kurulmasını esasa bağlayan 25.01.2006 tarihli ve 5449 Sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun oluşturmuştur. Söz konusu kanun uyarınca oluşturulan Bölgesel Kalkınma Ajansları ile bölgesel dinamiklerin belirleyici olduğu kalkınmanın yerel düzeyde gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir.
TRC2 Bölgesi; Türkiye’nin güneydoğusunda bulunan, Diyarbakır ile Şanlıurfa illerini kapsamına alan ve kalkınma ajanslarının kurulmasına paralel bir bölgesel yapılanmadır. Başta Suriye ve Irak olmak üzere Ortadoğu ülkeleri ile coğrafi ve ticari sınır ilişkilerine sahip olan TRC2 Bölgesi illeri, bu yönüyle stratejik önemi de yüksek olan eğitim ve istihdam ihtiyacı diğer bölgelere nazaran daha hızlı büyüme gösteren, küresel Suriye göçünün etkilerini büyük oranda taşıyan ve genç nüfus oranı yüksek bir görünüm sergileyen bir bölge olarak sürekli gelişmeye açık bir yapıya sahiptir.
Potansiyel gelişmelere uyumlu yönüyle TRC2 Bölgesi, önemli ölçüde KOBİ’lerin faaliyette bulunduğu bir bölge olarak düşük yatırım maliyetleri ve esnek istihdam yaratma kabiliyetleri ile ekonominin önemli dinamiklerini yapısında barındırmaktadır. 2020 Küresel Pandemi süreci sonrasında; KOBİ’lerin gerek bölgesel düzeyde, gerekse ulusal düzeyde rekabetçi niteliklerinin geliştirilmesi ve Sanayi 4.0 sürecine uyumu çok daha büyük bir önem kazanmıştır.